Kriz Mühendisliği...En basit tanımıyla, bir siyasi partiyi yapay veya büyütülmüş krizlerle sürekli içeriden meşgul hale getirmektir. Böylece partinin ülkenin gerçek sorunlarına odaklanması engellenir, kendi iç tartışmalarına gömülmesi sağlanır.
CHP’ye uzun süredir uygulanan yöntem tam da budur. Türkiye’nin en köklü partisi, halkın ekonomik sıkıntılarını, işsizliği, adaletsizliği gündeme taşıması gerekirken; aylarca süren aday belirleme krizleri, il ve ilçe kongrelerindeki delege savaşları ya da son olarak İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum girişimi ile kamuoyunun önüne çıkıyor. Böylece CHP, halkın gözünde “kendi evinde düzen kuramayan bir parti” algısıyla zayıflatılıyor.
İktidarın amacı açıktır: CHP’nin toplumun gündemini belirlemesini engelleyip, enerjisini iç çekişmelere hapsetmek. Örneğin; İstanbul’da binlerce polisle yapılan kayyum operasyonu, yalnızca bir iç yönetim meselesi değil, aynı zamanda tüm ülkeye verilen bir mesajdır: “CHP kendi sorunlarını bile çözemiyor.” Benzer şekilde her seçim döneminde yaşanan aday belirleme kavgaları, CHP’nin projeleri yerine kavgasıyla anılmasına yol açıyor.
Oysa bu tablo kader değildir. Kriz mühendisliği, ancak iç demokrasiyi güçlendirerek boşa çıkarılabilir. Üyelerin doğrudan katılımıyla alınan kararlar, delegelerin dar alandaki pazarlıklarını etkisiz hale getirir. Şeffaflık, hesap verebilirlik ve nitelikli üyelik sistemi, dış müdahalelerin de etkisini en aza indirir.
Çözüm bellidir: CHP, kapalı kapılar ardında yürütülen süreçleri sona erdirip tüm yöneticilerini üyelerin oylarıyla belirlemelidir. Yığma üyelikler temizlenmeli, parti tüzüğü üyelerin iradesini merkeze alan bir anlayışla güncellenmelidir. Ancak o zaman CHP, kriz mühendisliğinin tuzaklarını bozar ve enerjisini halkın gerçek sorunlarına yöneltebilir.
Bugün CHP’nin önünde tarihi bir fırsat var: Kriz mühendisliğinin değil, çözüm mühendisliğinin partisi olmak. Halkın sofrasındaki ekmekten gençlerin iş umuduna kadar her konuda çözüm üreten bir CHP, iktidarı değiştirecek gücü yeniden kazanacaktır.
Yorumlar
Kalan Karakter: