Müslüman inancında yaşam sürenler ramazan ayını geride bırakarak bayram heyecanı
yaşıyorlar.
Ramazan ayı içerisinde, gözde restoranlarda, vip salonlarda davetten davete koşanlar bayram
törenlerine hazırlanıyorlar. Bir diğer tarafta sofrasına koyacak yemek bulamayanlar,
ebeveynlerin ailesine karşı mahcubiyet yaşamaları, iftarını nerede açacağını düşünenler.
İftar
çadırlarına akın edenler oldu…
Kimileri yine; itibardan tasarruf etmeyerek pahalı hediyeler, şatafatlı törenler, gösterişli
kutlamalar, yapılacak…
Kimileri, evine şeker, kolonya alamayıp, bayram ziyaretlerine gidemeyip, bayram giysileri
alamayıp, çocuklara harçlık verememe burukluğu içinde bayram duygusundan kopuyorlar.
Tanrı karşısında aynı olan kullar; olanakları, konumları, makamları dolaysı ile yaşam
şekillerinde, sahur, iftar sofralarında olduğu gibi bayram kutlamalarında ülkelerin zenginleri
yoksulları olarak ayrışıyorlar…
Tanrı bunu nasıl görür?
Bu ayrışmayı kim yapıyor?
İslam inancı ne der?
İslam alimleri bunu nasıl inanca uyarlar?
Orasını bilemem…
Tasarruf mu?
İsraf mı?
Kuşkusuz israfı önlemek; ahlak sorunudur. Vicdan sorunudur. İnsan olmanın gereğidir.
İtibardan tasarruf etmeyenlerin tasfiyesi mi?
Türkiye’de yakın zamanda gerçekleştirilen yerel seçimlerde ana muhalefet ve iktidar partisi
hiç beklemedikleri sonuçlar ile karşılaştılar.
Kaybeden iktidar partisi, yerel seçimin ezici galibi ana muhalefet partisi oldu. Ana muhalefet
partisi belediye yönetimleri seçmen tercihi ve tutumunu dikkate almalı. Belediye
çalışmalarını sosyal belediyecilik çizgisine çekerek kendisine verilen desteği güçlendirmeli.
İktidar partisinin “itibardan tasarruf olmaz” tutumunun yanılgısına düşmek aynı akibeti
yaşama ile sonlanır.
İtibardan tasarruf olmaz anlayışı
Temel atma törenleri
Açılış törenleri
Makam araçları
Makam şatafatı
Hizmette pozitif ayrımcılık
Liyakatsiz, partili personel
Bankamatik personeli
Belediye ihalelerin yöntemleri
Belediye gelirlerinin belediye faaliyeti tanımında yer almayan alalarda harcanması
Görkemli belediye binaları…
Hadi hayırlısı…