- Açlık, sefalet ve ölümlere terk edilen Afrika halkları gaflet uykusundan uyanın!
- Din, ulus, milliyet, mezhep, aşiret… ayrıştırmalarıyla çatışan, savaşan, ayrışan…, Ortadoğu halkları gaflet uykusundan uyanın!
- Gün boyunca Antep fıstığı toplayarak, gün sonu yevmiyesiyle marketten bir kilo Antep fıstığı alamayan Türkiyeli işçiler, emekçiler, yoksul köylüler gaflet uykusundan uyanın!
- Her geçen gün hak ve özgürlükleri gasp edilen; bütün ülkelerin sanayi ve tarım işçileri gaflet uykusundan uyanın!
- Her gün binlercesi değişik biçimlerle iş yerinde, evde, sokakta….eşleri, çocukları, sevgilileri, babaları, kardeşleri…, tarafından katledilen kadınlar gaflet uykusundan uyanın!
- İş, eğitim, meslek yeri bulamayan gençler! Sizleri eğlence, dizi, reklam, filim, gösteriş şehvetiyle kendi cephesine kazanarak uyuşturucu, çete,mafya, fuhuş pazarlarına sürükleyerek sermaye eden çarkları durdurmak için gaflet uykusundan uyanın.
- Ekecek ata tohumu, biçecek ekipmanına yakıt bulamayan, susuz tarlalarda ürünleri kuruyan, taban fiyata bakınca ürünü hasat etmeden tarlada bırakan üretici köylüler gaflet uykusundan uyanın!
- Bencil, babaneci, duyarsızca ‘ bu dünya böyle gelmiş, böyle gider’ diyerek kendinden vaz geçenler: Bu dünya böyle gelmedi böyle de gitmeyecek. Dünyayı iklim değişikliğine sürükleyen küresel sermayenin piyasaya sürdüğü ürünleri kapış kapış eden tüketici toplum gaflet uykusundan uyanın!
- Onlarca kasabanın kullanabileceği suyu tüketen golf sahalarında spor yapanlar susuzluktan ölmeden gaflet uykusundan uyanın!
- Köyünde, kasabanda iş yeri açıldı diyerek vahşi madenciliğe onay verenler toprağınız, suyunuz, nefes aldığınız havanızın zehirleniyor. Maden şirketlerinden üç beş kuruş alarak suç ortağı olma. Doğada yaşayan canlılar imha olurken vahşi madenciliğe karşı birlikte mücadelenin dışında kalanlar gaflet uykusundan uyanın!
Dünya halkları gaflet uykusundan uyanın!
- Küresel sermaye taş, toprak, su, ağaç, bitki, börtü- böcek demeden her şeyi daha çok sermaye birikimi için yok ederek ortak değerlerimiz üzerinden güçlendiriyor.
- Kapitalizmin sizden aldıklarıyla kendi dünya düzeni kurup, sizleri yoksullaştırarak köleleştiriyor. Dünya ülkelerinin sınırlarını belirliyor. Ülkelere güdümlü yöneticiler atıyor.
- Savaş, çatışma, terör örgütleriyle silah sanayisini işletiyor.
- Ülkelerde oluşturduğu resmi, gayri resmi kolluk güçleri ve belirlediği yasalarla kendi canını, malını ve sermayesini koruyor.
- Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde kendi iktidara taşıdığı öz evlatlarını misyonlarını tamamladıklarında tek tek yedi. Yer yer yeni evlatlar edinerek hükümetler kurdu. Bazı ülkelerde hala çatışmalar devam ediyor.
İsrail Aymazlığı
Güdümünden çıkan kendi üretimi örgütleri önce bir biriyle çatıştırarak zayıflatıp sonrasında yönetici ve lider kadrolarıyla birlikte imha ediyor. Ülkelerde kargaşa yaratıyor. Filistin’in bu günü: Dün, inanç ayrışmalarını öne çıkararak, birlikte vatan savunmasından vaz geçmelerindendir.
Küresel güçlerin zulmünden sadece Filistin halkına destek verilerek kurtulunmaz. Topyekün saldırıya karşı dünya ülkeleri topyekün karşı mücadele ortaya koymalı. Ülkeleri bombalıyor. Ülke halklarını yurtlarını terk etmeye, açlığa, sefalete, ölüme sürüklüyor. Tarih, kültür, sanat değerlerini ortadan kaldırıyor.
AB-ABD ve Rusya ellerinde raketler, masaya attıkları Ukranya ile pinpon oynuyor.
ABD’ kendi çıkmazını ülkesi dışına çekerek yoksul ülkelerde din, mezhep, ulus, milliyet çatışmalarını ayrışmalarını körükleyerek savaş üzerinden silah sanayi ve işgallerle ganimet topluyor.
AB ülkelerinde 1990 yıllarında başlayan işçilerin emekçilerin yoksulların kazanılmış sosyal siyasal haklarını sol, sağ, muhafazakar, liberal hükümetler aracılığı ile gasp ediliyor. İçine girdikleri ekonomik ve siyasi çıkmazın sorumlusu olarak yabancıları hedef göstererek ülkelerde ırkçılık güçlendiriliyor.
Kapitalizim kendi mezarını kazıyor!
Dünya iklim değişikliği ile normalin çok üstünde ısınıyor. Akarsular kuruyor, göller bataklık oluyor, denizler çekiliyor. Daha çok ürün alma uğruna gübre diye kimyasallar tarlalara bahçelere atılarak toprak zehirledi. İnsanların temel besin maddelerine işleyen kimyasallardan dolayı onlarca ölümcül hastalık yayıldı. Hastaneler ticarethaneye dönüştürülerek pazar yaratıldı. İlaçlar sanayi dünya silah sanayiden daha çok güçlü duruma geldi.
Ormanlar yakılıp, kesilip, talan edildi. Ortaya çıkan ekolojik sonuçlarla: Bir çok kuş, böcek, bitki, ağaç, hayvan türü yok oldu.
Sonuç!
Bir başka kurtarıcı yok.
Olmayacak!
Tanrılarınıza, inandığınız değerlere el açacak dermanınız kalmayacak! İnsanın var oluşundan bu güne hiç kimse bilinmez güçler tarafından sefaletten kurtarılmadı.
Bütün ülkelerin işçileri ve ezilen halkları gaflet uykusundan uyanarak birleşmediğinde yaşanılır bir dünya kalmayacak!
Hadi hayırlısı…