Dün gece bir rüya gördüm, müthişti!
Sizlerle paylaşmadan geçemiycem.
Eminim ki dinlediğinizde rüyanın içinde bulacaksınız kendinizi…
Hazırsanız birlikte girelim mi bu güzel rüyaya?
Şimdi kapatalım gözlerimizi “Mis gibi Foça havası”nı çekelim içimize; Lavanta kokusu gibi!
Aaa o da ne? Gözlerime inanamıyorum. Her taraf tertemiz,çiçek gibi, mis gibi....
O kadar çok minik çöp kutuları , sigara söndürme kutuları yerleşmiş ki her köşe başına
“Vayy be !!!” diye bağırdım.
Tüm duraklara, parklara , çeşme kenarlarına, sahillere kocaman telden şişe şeklinde pet atma sepetleri konmuş, hatta sigara söndürme kutuları var.
Biraz ilerledim ne göreyim? Tüm meydanlar otopark olmaktan kurtulmuş.
Şehir mobilyaları ve çiçeklerle bezenmiş, plastikten kitap dolapları, Çocuklar koşup tadını çıkarıyor, ana babalar evlatlarını seyredip bir şeyler okuyor.
Birden şaşırdım çeşme onarımları bitmiş, yaşlılar için kanepe konmuş ve insanlar harika lezzetli Foça suyu dolduruyor.
Sigara içenler yeni konan tablalar da sigara söndürüyor, yere atmıyor.
Parktan eve yürürken ne göreyim, inanılmaz!
Parkları da otopark olarak kullanan arabalar çekilmiş, süpürgeciler parkta oturup telefonla oyun oynamıyor, etrafı temizliyorlar. Evet gerçekten temizlik yapıyorlar. Parklar mis gibi...
Ve en büyük sürprizi söylüyorum; Parklara meyve ağaçları, su istemeyen akşam sefası, melek borazını, kadife çiçekleri dikmişler. Tabiii “belediye de para yok ama çalışan çok”.
Emek ve iş gücü Foça Belediyesi’nden; ağaçlar ve çiçekler Büyükşehir’den.
Üstelik Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı öğrencileri stajlarını Foça parklarını düzenleyerek yapıyor.
Foça giriş çıkışları ilk izlenim unutulmaz düşüncesi ile olağanüstü olmuş.
Şehre giriş çıkışlar yeniden düzenlenmiş.
Eskiden olduğu gibi kent içine araba girişi yok. Yani sokaklar, meydanlar, sokak araları araba mezarlığı olmaktan kurtulmuş.
Aaaaa hayret tüm Belediye ve Milli Emlak’a ait arazilerin otları temizlenmiş “Foça Belediyesi Spor Kulübü” olarak otoparka dönümüş. “Vayyy be ne iyi” dedim.
Tüm gücümle bağırdım; “Foça Belediye Spor böyle canlanır işte!!!”
Sırf futbol değil tabi.Basketbol , voleybol, tenis, atletizm, dağcılık, yüzme, yelken...
Kiraya verilen alanlarda gerçek kiracılar bulunarak yeni sözleşmelerle düzenlenmiş, süper!
Çok yoruldum, sahilde dinleneyim dedim. Sahile indim ağzım açık kaldı. Sahil boydan boya tertemiz ve çöp kutuları çoğalmış, sigara söndürme kutuları yerleşmiş.
Durun asıl bomba geliyor! Hani kordondan sandalyeler geri çekildi ya ,yol halka açıldı ! Aynı işlemi kordonda kaldırımı kafe veya kahvaltı alanı yapan işgal eden tüm otellere uygulamislar.
Binalarinin üstüne kat ilave eden yıkım kararı olan otellere de kararı uygulamışlar.
İşte gerçek anlamda dürüst duruş bu olmalı.
Nefes alıp dinlendim pazara gideyim dedim
Geç kaldım pazar toplanıyor.
Zabıtalar “fıldır fıldır” etiketleri kontrol ediyor. Veee evrak istiyor “gerçek kiralayan” da mı alan. Yoksa “kiracının kiracisin da” mı?
Dördüncü nesil kiracı var zira!
Sonra bir şey dikkatimi çekti ; her pazarcı büyük battal boy torbalara çöplerinii topladı ve kendi alanını tertemiz bıraktı. Meğer bu sözleşmelerinde önemli bir maddeymiş ; 3 kez temiz bırakmayanin alanı elinden alınıyormus.
Valla harika çözüm.
Pazardan döndüm eve giderken yolda ne göreyim? Çöp bidonları , konteyner alanları yıkanmış kokmuyor.
Ayrıca çöpler ; evsel atık , plastik, şişe, kağıt, yağ diye ayristirmaya gidilmiş.
Geri dönüşüm bir şirket tarafından üstlenilmiş.
İnsanlar “fısır fısır konuşuyor” , kulak misafiri oldum.
Şaşırdım yine güzel bir haber ;
Belediye mülklerinin yani dükkanların, konteyner evlerin ilk sahipleri tespit edilmiş.kiraciların belediye mulklerini kiraya verip kayıt dışı nemalanmasi ve belediye ye gelmesi gereken girdiye sahip çıkmasi önlenmiş. Mülkler ihaleye çıkmış. İhale dışı gizli saklı kimse kayirilmamis.
Hiç kimseye ihaleye çıkmadan kiralama yapılmamış.
Halk mutlu... Herkesin yüzü gülüyor başkanları her daim yanlarında. Esnafla , çoluk çocukla, kadınlarla el ele yürek yüreğe.
İyi bir iş tanımı ve organizasyon planıyla yetkiler vermiş. İşler yürürken kendi halkıyla iç içe.
Derkennn yataktan düştüm. Bu bir rüya imiş...
Offf gerçek çok acı.
Sevgili okurlarım bu rüya hepimizin.
Nice rüyalara!