DEMOKRASİ VE EKONOMİK İSTİKRAR

Demokrasi, sadece siyasal özgürlükler ve insan hakları açısından değil, aynı zamanda ekonomik istikrar açısından da önemli bir unsurdur. Demokratik ülkelerde ekonomik politikaların daha şeffaf bir şekilde yürütüldüğü ve hesap verilebilirliğin daha yüksek olduğu gözlemlenmektedir. Bu durum, enflasyon gibi ekonomik göstergelerin uzun vadede daha dengeli olmasına katkı sağlamaktadır.


Demokratik sistemlerde hükümetler, seçimle iş başına geldiği için ekonomik politikaları toplumun refahını koruyacak şekilde oluşturmak zorundadır. Özgür medya, bağımsız araştırma kurumları ve güçlü bir sivil toplum, yanlış ekonomik politikaların uygulanmasını zorlaştırır. Hükümetler, ekonomik istikrarı bozacak popülist politikalardan kaçınarak uzun vadeli büyümeyi ve düşük enflasyonu hedeflemek durumunda kalır.

Buna karşın, demokratik mekanizmaların zayıf olduğu ülkelerde hükümetler genellikle kısa vadeli kazançlar peşinde koşar. Bu da aşırı para basımı, bütçe açıklarının kontrolsüz büyümesi ve bağımsız olmayan merkez bankası politikaları gibi enflasyonu körükleyen uygulamalara neden olabilir. Sonuç olarak, enflasyon oranları yüksek seviyelerde seyreder ve halkın alım gücü düşer.

Ekonomist Intelligence Unit'in 2023 Demokrasi Endeksi'ne göre tam demokrasiye sahip ülkeler, düşük enflasyon oranlarıyla dikkat çekmektedir. Örneğin, Norveç’te enflasyon oranı yüzde 2.30, Finlandiya’da yüzde 0.70, İsviçre’de ise yüzde 0.40’tır. Bu ülkelerde bağımsız merkez bankaları ve güçlü mali politikalar, fiyat istikrarını sağlamada önemli rol oynamaktadır.

Öte yandan, demokratik açıdan geride kalan ülkelerde enflasyon oranları çok daha yüksek seyretmektedir. Hükümetlerin ekonomik verilere müdahale etmesi, halkın bilinçli bir şekilde ekonomik sorunları tartışmasını engellemesi ve merkez bankalarının bağımsız olmaması, bu ülkelerde yüksek enflasyonun temel nedenlerindendir.

Sonuç;
Demokrasinin güçlü olduğu ülkelerde ekonomik politikalar daha şeffaf ve öngörülebilir şekilde uygulanmaktadır. Bu durum, uzun vadeli ekonomik istikrarı destekleyerek düşük enflasyon oranlarının korunmasına yardımcı olmaktadır. Buna karşın, demokrasinin zayıf olduğu ülkelerde ise ekonomik dengesizlikler ve yüksek enflasyon kaçınılmaz bir hale gelmektedir. Dolayısıyla, sadece siyasal haklar açısından değil, ekonomik refah açısından da demokrasinin önemi büyüktür.