" Elmaya İkrar Verenler..."
Anadolu Bozkırında "ötekisi" olmayan
Barış Sofrasında buluştu Canlar...
Cogi Baba huzurunda herkes CAN'dır denildi..
Canlara barış dolu, sevgi dolu lokma sunuldu...
Eyvallah...
Cogi Baba Festivali hazırlığının, sunumunun
tanığı olarak bozkırda böyle bir Festivalin nasıl yapıldığını paylaşayım dedim .
*
Cogi Baba Festivali,
Sivas-İmranli- Cogi Köyü'nde yapılıyor.
İmranli ilçesine 25 km kadar uzakta bir köy...
Kışın insansız,
yazın köylü de kendi köyünde "misafir."
Koçgiri Kültür Derneği ve İmranli Derneği ev sahipliğinde 17.'si yapıldı...
*
ELMA
Festivale davet, "Elma" metaforu ile yapıldı.
Kabul gördü...
Çünkü, "Elma" bu coğrafyanın geleneğinde barış simgesiydi .
Düğün gibi özel günlere davet Elma ile yapılırdı.
Başsağlığına Elma ile gidilirdi.
Gelin, evin kapısına geldiğinde, damat ve müsahibi, gelinin yöresel kıyafetle bağlı başına Elma atarlardı.
"Hoşgeldin Hanene " anlamı taşırdı bu ritüel...
*
Festival öncesi ve sonrası Koçgiri Kültür Derneği Başkanı Rıza Karaman Can'ın mihmanı oldum..
Koçgiri köylerini gezdik...
"Al Elma" uzatarak insanları davet ettik.
Geleneği bilen yaşlı kuşak. Elmayı alıp, öpüp başına, kalbine götürdüler..
Duygulandılar.
Geldiler de...
Erzincan 1939 Depremi'nde yerle bir olan Arıx köyündeyiz...
Köy Muhtarı Mustafa Yolaçan'ın evine mihman olduk.
Büyük bir Kazan ocağın yanında.
4 kulplu Karakazan...
"Bunu bize ödünç verin Muhtarım..."
"Ne yapacaksınız ki?...
"Aşure Lokması kaynatcağız Karakazanda...
Karakazan bölüşümün sembolüdür çünkü..."
" Ben Karakazanı getireceğim...
Odun getireceğim.
Aşure Lokması için gerekli ne varsa da getireceğim.
Kaynatcağız...
Lokmamızı dağıtacağız
Canlara..."
Al Elmalı Davetimize, Karakazanda Aşure Lokması Cevabı...
Yol ehli olunca....
Eyvallah...
Aynı şekilde Kılıç Köyü'nden Yusuf Üstündağ Ailesi de, getirdi Karakazanı...
Kaynattılar Aşure Lokmasını, kattılar Cogi Baba Lokmasına...
Eyvallah, Hakk katarına yazıla...
*
Bu bir haftalık gözlemim bana da çok şey öğretti.
Birkaç insanın canhıraş fedakarlıklarına tanık oldum, saygı duydum.
Aşk ile hizmet etmelerini gördüm...
O insanları da yazarak, o hizmetlerine saygımı sunayım...
***
COGİ BABA FESTİVALİ NASIL YAPILDI?
Kapatın gözlerinizi, bir düşünün:
Anadolu Bozkırında, bir tarlada bir Festival düzenliyor...
40 çadır/gölgelik kuruluyor tümsekli, rampalı tarlaya.
Yüzlerce hasır seriliyor otlar üstüne, Mihmanlar otursun diye...
Büyük bir TIR geliyor sahneyi, ses tesisatını taşıyor.
Yol yok ki girsin tarlaya.
Zorlanıyor TIR.
Tarlanın kenarında ağaç dalları yukarıda engel.
Bir testere bulunuyor.
Ağaca çıkılacak.
Dallar kesilecek.
TIR tarlaya girecek ..
Birçok erkek var.
Ağaca çıkacak "erkek" yok!
Koçgiri yöresinin sesi Sevgili Cihan Çelik'in eşi Gülşah Bacı
tırmanıyor ağaca.
Dalları kesiyor.
Erkekler, seyrediyoruz.
"Bravo Kadına" diyerek 'görevimizi' yapıyoruz....
TIR, zor bela giriyor tarlaya.
Malzemeler indiriliyor.
Sahne için sağlam zemin aranıyor.
Nafile, adı üstünde : Tarla...
Biraz uygun bir zemine karar kılınıyor.
Kuruluyor on kişilik bir ekip tarafından...
Tarlanın başka tarafına Kazanlar kuruluyor.
Lokmalar pişiriliyor
Üç bin Misafire/Mihmana lokma olarak, kavurma, bulgur pilavı, ayran, aşure sunulacak.
Kara Kazanları sayıyorum: 14
Eyvallah...
*
JANDARMA
Koçgirinin dört bir yanından insanlar geliyor.
Cogi Köyüne gelen tüm yollar Jandarma Kontrol Noktası.
Kimlikler tek tek alınıyor, araştırma yapılıyor, bagajlar aranıyor, plaka numarası alınıyor, bazen insanlar da aranıyor, sonra köye geliyorsunuz.
Park yeri mi? O da ne.
Arabanızı bir tarlaya "çit" yapıyorsunuz...
Giriyorsunuz Festival tarlasına.
Tarla tümsek dolu.
Bir sedire oturuyorsunuz...
Dört tarafı dağ tepe ..
Komandolar, tırmanmış tepelere, siper alımışlar...
Güvenlik...
*
PROGRAM
Program başlıyor...
Dertli Divanı, Cihan Çelik, Sinem Bacı, Engin Arslan gibi bilinen sanatçılar yanı sıra onlarca Koçgirili Ozan, Aşık, Sanatçı da sahneye alınıyor.
Küçük bir koro oluşuyor.
Festival Hizmetkarları da sahnede.
Dertli Divanı Baba'nın Barışa Çağrı
Gülbangı ile Cerağı uyandırılıyor...
" Yansın yakılsın bu Cerağı, Barış, dostluk, kardeşlik, Doğa, Cogi Baba aşkına....
Yansın yakılsın bu Cerağı yanan yakılan Canlar Aşkına...."
***
AÇILIŞ KONUŞMALARI
Koçgiri Kültür Derneği Başkanı Rıza KARAMAN Cogi Baba Festivali'ni neden yaptıklarını, yol diliyle anlattı...
Rıza Karaman Başkanın konuşmasında en çarpıcı bölüm :
"Özelikle,
bizim KOÇGİRİLİ atalarımızın katili Topal Osman'ın, bu ülkede kahraman değil, katil olduğunu anlatmak için yapıyoruz...
Çünkü,
Ermenilerin, Rumların katili
Topal Osman
Koçgirili Alevi Kürtlerin de katilidir.
Koçgirili Kızılbaşların katilidir.
Koçgirili kadınların, gelinlerin çocukların katilidir.
Koçgirili pirlerin, dedelerin, ozanların, zakirlerin, bilgelerin katilidir.
Yani ülkemizde, bazı çevrelerce, kahraman ilan edilen Topal Osman'ın "Kahraman" değil, biz Alevi Kürtlerin, Kızılbaşların YEZİTi olduğunu haykırmak için bu etkinliği yapıyoruz..."
***
İmranli Derneği Başkanı Zeynel SOYSAL
Bu süreçte Sivil Toplum Kurumlarının görevlerini ve zor şartlarda nasıl çalıştıklarına vurgu yaptı.
Dediki:
"Eğer Ülkenizde eğitim tarikatlara teslim ediliyorsa,
Sanat baskı altındaysa,
Özgür Medya susturluyorsa.
Kimliğiniz, diliniz, inancınız yok sayılıyorsa,
Kadınlar öldürülüyorsa,
Doğanız talan ediliyorsa,
Ekmeğinize aşınıza göz dikliyorsa,
Rüşvet, yolsuzluk, yoksulluk Halkınızı boğuyursa, her milletten uyuşturucu baronları çocuklarınızı zehirliyerek
Ülkenizde krallar gibi yaşıyorsa,
Aydınınız, Yazarınız, Sanatçınız, Siyasetçiniz Gazeteciniz, Ozanınız yakılıyorsa, mapus damına atılıyorsa,
Susamazsınız...
Susamayız....
Susmak ölümdür...
Çünkü Ülkemizde bunların tümü de, yapıldı yapılıyor ne yazık ki...
Sivil Toplum Örgütleri olarak susmayacağız...
Susmayanlara Cogi Baba huzurunda Aşk olsun..."
***
MADIMAK
Tarih 1 Temmuz
Yarın 2 Temmuz.
Madımak Katliamınınin 30.Yıl dönümü. Acılı Ağıtlı günler...
Koro Sivas Katliminda, yakılan, Hakka Yürüyen Koçgirinin, Alevi Dünyasının Ozanı Hasret Gültekin'in bir
deyişi ile başlıyor...
Cihan Çelik, o muhteşem Koçgiri yöresi kemençesi ile yürek dağlıyor.
Kemençe sesi ağıt olur.
Ağıda paralel Sivas'ta yanan yakılan Canlar için yazılan anma metni okunuyor hüzün ile....
Adları tek tek söyleniyor gözyaşı ile...
"Kederiniz, kaderiniz değildir" diyor yürek...
"Devletimiz 35 Canı koruyamadı ama katilleri affetti" deniliyor...
Kitlenin hüznü, öfkeye dönüşüyor...
Madımak anlıyor
Ağıt bitiyor...
Direniş Kelamı geliyor:
" Eğmeyin başınızı Kardeşlerim,
Size göz verildi gözleyin diye,
Size kulak verildi dinleyin diye,
Size dil verildi Söyleyin...
Eğmeyin başınızı Kardeşlerim...
Kaldırın başınızı Kardeşlerim...."
***
DEPREM
Başka bir ağıt başlıyor...
Deprem ağıdı.
1939 Erzincan Depremi'nde Koçgiri'nin Arıx köyü yerle bir oluyor.
Küçük bir köyde 80 ölü..
Bir ana bir ağıt yakıyor.
Yörede ve zamanla Ülkemizde Deprem belgeseline dönüşen
Arıx Ağıdı ile 6 Şubat 2023 Maraş Depremi'nde Hakka Yürüyenlere devri daim, kalanlara başsağlığı dileniyor...
Cogi Baba'dan Deprem Bölgesindekilerin Acısına Ağıt ile ortak olunuyor...
ALEVİLERİN ACISI
(bölüm bölüm dile getiriliyor)
" Alevilerin Acısı
İnsanlık Tarihinden günümüze bitmeyen ağıttır...
Alevilerin Acısı
İskenderiye Kütüphanesinin yakılışı,
Alamut Kalesinin yıkılışı,
İsa'nin çarmıha gerilişi
Hüseyin kesilen başıdır...
Alevilerin Acısı
Mansurun Bağdat'ta
Broun'nun Roma'da
35 Can'ın Sivas'ta yakılışıdır...
Alevilerin Acısı
Yakılan her kitap,
Yıkılan her eser,
Kurutulan her dere
Maden aranan her dağdır...
Alevilerin Acısı
İşkencedeki çığlık,.
sürgündeki ağıt
Darağıcındaki fidanlardır...
Alevilerin Acısı
Koçgiri
Dersim
Maraş
Halepçe
Srebrenista
Gazi
Gezi
Robinski
Suruç
Gar
ve daha nice
Katliamlardır..."
Unutulmasın
Unutmayalım
diyedir,
Böyle gelmiş
Böyle gitmesin
diyedir
Çabamız...
Muradımız..."
***
AŞIK VEYSEL
UNESCO 2023 Yılını Aşık Veysel Yılı ilan etti.
Cogi Baba Aşık Veysel'siz olmaz ki...
Koro, "Uzun İnce Bir Yoldayım" diyerek
Cogi Baba'dan, Veysel Baba'ya "niyaz" yolladı...
Eyvallah...
***
DERTLİ DİVANI BABA MUHABBET'i
Dertli Divanı ile muhabbet bölümü başlıyor..
Kahi Saz..
Kahi Söz...
Kaynayan Kazanlardan, bir tepside Lokma geliyor sahneye .
Yöresel kıyafetle bir Koçgiri Anası Yol gereği,
Lokma elde, Sağ ayak baş parmağı, sol ayak baş parmağı üstünde divana duruyor...
Dertli Divanı Baba
Lokma Gülbangı veriyor...
Öğretiyi bilen Canlar ayakta, sağ el kalb üstünde...
Öğretiyi bilmeyenler mi?
Onlar çoktan lokma kuyruğunda.
(ÜZÜNTÜM:
Bu Parantez yazmasam riyakarlık etmiş olurum...
Her sözü, her felsefe fakültesinde ders olarak okutulacak Dertli Divanı nın muhabbeti...
UNESCO,
Dertli Divanı Babayı yaşayan İnsan Hazinesi ödülüne layık görürken,
O sahnedeyken, o muhabbet şerbetini dinlemeyerek, henüz sofraya buyur denilmemişken, henüz lokma Gülbangı verilmemişken, yüzlerce insanın kazanlara doğru kuyruk oluşturması utandığım an oldu...
Döndüm dostlara:
"17.sini yapıyoruz Cogi Baba festivalinin .
1.Festival'den itibaren Öğretiye uygun, Koçgiri Alevi Kızılbaş Erkanına uygun yapsaydık, bu manzara bugün olmayacaktı..."
" Eyvallah... " diyor dostlar da...
Umarım bundan da ders çıkarırız...)
***
OZANLAR/AŞIKLAR GEÇİDİ
Lokmalar pay edilirken, sonrasında da Koçgirili Ozanlar, Aşıklar, Sanatçılar Lokma olarak birer eserini sundular...
Adları Festival Sembolü ELMA'da yer alanlara
Eyvallah:
Dertli Divanı, Cihan Çelik, Engin Aslan, Sinem Bacı, Ali Gökdeniz, Şentürk İyidoğan, Gizem İyidoğan
Ali Gülsoy, Barış Yıldız, Barış Arslan, Muhsin Şenol, Şehriban Ana, Bektaş Yıldız, Cengizhan Arslan, Fatih Yalçın, Hasan Işık, Fethi Akyüz,
Taner Aslan, Kibar Kaya, Kemal Atatürk, İkrari Rıza Küçükdoğan, Serdar Yeşilyurt, Ata Halil Gültekin, Binali ilgün, İsmail Şencan, Ozan Yıldırım, Yüksek Akkuş, Çek Hasan, Gürsel Yılgın, Cem Akkuş, Ferhat Sarıkaya, Haydar Korkmaz, İshak Akbay...
( Bazı Canların gelme olanağı olmadı.
Niyetlerine eyvallah deyip, Elma'daki adlara sadık kaldık...)
*
SİNEM BACI 'ya
pozitif Kadın ayrımcılığı yapılıyor...
Sahnede, o yaşta dimdik...
O Koçgiri yöresi kıyafeti ile
Anadolu'nun "Kadıncık Ana"sı...
*
KOÇGİRİLİ KADINLAR
"Erkek Kadın Sorulmaz Muhabbetin dilinde
Hakkın yarattığı her şey yerli yerinde
Bir noksanlık var ise
O da Senin görüşlerinde..."
deyip, Alevilik'te Kadının eşitliğine vurgu yapılıyor, Bu ilkenin Aleviler arasında da zayıf kaldığı da ilave ediliyor...
Dünya Kadın Mücadelesinin sembolü haline gelen İRANLI Kadınlara Koçgiri Dağlarından şu selam yollanıyor:
" İran'ın en güzel, en cesur Kadınları,
İran'ın en çirkin en korkak erkeklerine karşı direnişe geçtiler...
İranlı Kadınların Direnişine Koçgirili Kadınların Selamını yolluyoruz Cogi Baba'dan..."
Koçgirili Kadınlar ayakta el sallıyor İranlı Kadınlar'a ....
***
ALMANYA HEYETİ
Almanya'dan bir Milletvekili heyeti ile Canlar geliyor Festival Tarlasına...
Biri el sallıyor bana.
O da ne, "Yol Bir Sürek Binbir-Barış Senfonisi"nde
kahrımı çeken Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Sekreteri Ufuk Çakır Kardeşim.
Nasıl seviniyorum....
Heyeti sahneye alıyoruz
Milletvekilleri, Alman Sosyal Demokrat-SPD, Yeşiller ve Hiristiyan Demokrat- CDU partilerinden...
Almanya Hesen Eyalet Milletvekili Turgut Yüksel Dostumuzun koordinasyonu ile Sivas Katliamının 30. yılı için gelmişler...
Cogi Baba Festivalini de onurlandırdılar...
Sahneye davet ediyoruz.
Koçgiri kiyafetli Bacılar,
"Al Elma" sunuyor Kadın Milletvekillerine...
Elma metaforunu anlatıyoruz.
Yunus'un diliyle :
" Adımız miskindir bizim
Düşmanımız kindir bizim
Biz kimseye kin tutmayız
Dünya alem birdir bize..."
diyor, aynı dörtlüğü Almanca da söyleyerek selamlıyoruz Yunusça...
Onlar da halkı, Koçgirilileri selamlıyor. ALEVİ Öğretisinin barış, sevgi inancı olduğuna, dünyamızın bu tür hümanist felsefelere, inançlara ihtiyacı olduğuna vurgu yapıyor Almanya Milletvekilleri...
Ufuk Çakır kardeşim çevri yapıyor, o güzel Almancası ile...
Konuşmalar
az, öz, derin, dostça...
***
ALEVİ KURUMLARI
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Genel Başkanı
Hüseyin Mat ve Avrupalı Canlar;
Türkiye Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Arslan, Pir Sultan Abdal Dernekleri Genel Başkanı Cuma Erçe,
Anadolu Hacı Bektaş Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, Kurum Yönetim Kurulları üyeleri
selamlıyor halkı...
Kısa az, öz, dostça...
10 kadar selamlama konuşması
10 dakika bile sürmüyor...
Eyvallah...
Ne diyor bir Avrupa Atasözü:
"Az, çoktan daha çoktur..."
***
TEKNİK EKİP
Festivalin Ses, Sahne düzeni profesyonelce...
Teknik ekip, güler yüzlü, işlerini sevgiyle yaptılar.
Bitiminde, teşekkür ettiler, dediler ki:
" Biz Anadolu Bozkırında çok Festival yaptık.
Bugünkü Cogi Baba Festivali kadar, düzenli, anlamlı, eğitici bir Festivali ilk yaşıyoruz..."
Eyvallah, emeğinize sağlık...
***
CAN TV
O sıcakta, lo yoklukta saatlerce Canlı Yayın yaptılar.
Öncesi Cogi Baba Festivalini sahiplenip defalarca program yaptılar.
Can TV ekranlarından "Al Elma" Semah döndü günlerce...
Yetmedi, Medine Bacı sahnedeki sunumlara da el attı.
Medine, Sabri, Murat Canlara Eyvallah...
Aşk olsun Sizlere ki, dağda bayırda, yazda kışta Alevi Toplumunun arşivini oluşturuyorsunuz...
***
YORGUNLUK
Festival bitti, standlar kalktı, gölgelik çadırlar paketlendi, çöpler, toplandı, teknik ekipler yüklerini yükledi, en son emektarı yolcu ettikten sonra biz de ayrıldık...
Huzurlu, tatlı yorgunluk...
Rıza Karaman ve Elmas Bacı'nın hanesine geldik.
Yüzümüzü gözümüzü yuyduk...
Sofraya oturacağız.
Oturduk...
Rıza Babayı bekliyoruz...
Yok...
Elmas Bacı, baktı üst kata
yatağa öylece uzanmış, yorgunluktan sızmış...
"Sakın dokunmayın.
Son enerjisini de Festivalin hizmetine sundu, şimdi uyuma zamanı .."
En çok Sen hakettin
Sevgili Kardeşim Rıza Baba...
Aşk olsun sana...
Seni geç tanıdım...
Erken bırakmam gayrı
Dost...
***
MUHABBET-ELEŞTİRİ...
Ben bu satırları karalerken Rıza Baba aradı.
Hal hatırımı sordu...
Festival olumlu izlenim bırakmış...
Bir de dedi ki:
"Bir yerde, biri Festivali eleştiriyor...
Verip veriştiriyor.
Birinin aklına geliyor
Can alıcı soruyu soruyor:
" Baba, sen festivale gelmiş miydin"
"Yoo gelmedim, ne işim var o toz toprakta."
Memleketim insanı!
İşte, Muhabbet kültüründe bihaber olunca insan, izlemediği etkinliği bile eleştirmeyi kendinde hak görür...
Zira,
"DEJENERASYON ASİMİLASYON'dan DAHA TEHLİKELİDİR..."
***
COGİ BABA FESTİVALİ
HİZMETKARLARI :
RIZA KARAMAN
Hele hele RIZA BABA...
Koçgiri Kültür Derneği Başkanı..
Ne Başkanı ya, Rıza Baba Koçgiri'nin Evliya Çelebisi...
Koçgiri'de tanımadığı Can, dağ taş, dere tepe yok...
Mütevazi, ama yılmayan, işi asla tesadüfe bırakmayan, yoklukta çözüm üreten bir Can...
Hanesi Dergah gibi...
Ata-Ana ocağı da öyleymiş..
Elmas Bacı tam öğreti Kadını, Kadınana, Anabacı...
O da ne, üzümlü börek yapmış Elmas Bacı...
Tepsiyi çektim önüme.
Çocukluğumdan beri en çok sevdiğim börek.
"Saklayalım ha..."
"Saklayalım tabii ki Necati Ağbi"
Elmas Bacı, Rıza Baba ile Koçgiri yollarındayız.
" Elmas Bacı, evi barkı kilitledin mi, hırsız huysuz girmesin ha..."
" Hırsız girse de, ne alacak ki, ne var ki?"
" Üzümlü Böreğim var..."
Gülüyoruz...
Rıza Baba arada bir Koçgiri Ağıtlarıdan mırıldanıyor...
Hüzünleniyoruz...
Hani " Halk insanı " diyoruz ya...
Deyim, tam da Rıza Karaman içindir.
Bir dönem öncesi HDP Sivas 1. Sıra adayı
14 bin kadar oy alıyor Sivas gibi yerde.
Bu dönem parti 3500 oy alıyor.
Anladınız...
Umarım Parti de anlamıştır...
*
Koçgirinin mütevazi İmranli-Der Başkanı
ZEYNEL SOYSAL
Sanat okulunda öğretmen.
Koçgiri Kültürüne adanmış bir hayat...
"Zeynel Başkan çok dinleyen az konuşan Can" dedim ama, baktım ki TV'de, Canlı Yayında en çok Zeynel Baba konuşuyor...
Mikrofon işte...
Takılıyorum,
"TV'de çok konuşan, alanda çok çalışmalı Zeynel Baba.. "
" Eyvallah Hocam...
Zeynel Baba Festivalin resmi sorumlusu...
Konuşması üzerine çalışıyoruz, hazırlıyoruz birlikte...
"Rıza Baba, ne diyorsun, öyle bir konuşma yazalım ki Zeynel Baba'yı hemen gözaltına alsınlar, Sen de kurtulursun..."
"Yapma Hocam, Zeynel Baba tutuklanırsa, popüler olur, olan bana olur..."
Gülüşüyoruz...
Elinde bavulu, sabahın körü, İmranlı otogarıdan aldık Zeynel Kardeşimi..
Bir hafta boyunca, dostluğuna, alçak gönüllü olmasına Eyvallah...
*
Köylü Ressam
AYDIN BABA
Sessiz ve sitemsiz çalıştılar dedim ama, gerçi AYDIN Baba arada bir de olsa sitemsiz koymadı ortamı...
" Yahu böyle olur mu yahu ?..."
Aydın Baba ressam, köylü Ressam.
Koçgiri'nin dağı taşı, börtü böceği, kurdu kuşu ondan sorulur.
Görüyor çiziyor...
Görüyor boyuyor...
Arabada Koçgiri yollarındayız...
" Bak yamaçlara Aydın Baba, bu coğrafyanın rengi "mor"dur.
Mor, dominant renk olsun tablolarında.
" Evet Hocam, gerçekten öyle, bundan sonra "mor" gelecek tablolarıma...
Afiş asmaya devam...
Köprü başlarına, köy girişlerine...
Koçgiri'nin de ne çok köyü varmış...
*
Koçgiri'yi yazan kalem..
ALİ GÜLÇİCEK
Thy emeklisi, Sendikacı, Yazar..
Grev hikayesi anlattı güzel güzel.
"Sonuç?"
" Beni işten attılar Hocam"
" Az bile, hapise atmadıklarına şükret.."
"Hapisi 16 yaşımda tanıdım, tecrübem var Hocam, ama bu sefer işten atmakla yetindi Devlet Baba..."
Bel ağrısı ile iki büklüm...
Takılıyorum "
Hani belin ağrıyordu Alim, Televizyon programında saatlerce konuşuryorsun ama...
"Belimle konuşmuyorum ki Hocam...?"
"Bel ağrısı dile de vurur ha..."
Hatun Bacı'ya dönüyorum
" Senin bu eşinin gerçekten bel ağrısı var mı, yoksa belim ağrıyor diyerek bizi mi çalıştırıyor "
"Gerçekten var Hocam.
Ahım tuttu, elime düşmüş ki şimdi, deme keyfime...."
Tavla oynarken hep yeniyorum,
"Ah bel ağrım olmasa Sen görürdün Hocam"
"Niye ki, Sen belinle mi tavla oynuyorsun?"...
*
KOÇGİRİ'nin Avukatı:
HATİCE BACI...
Köylerine gidiyoruz. bozuk, çukur dolu ana yoldan sapıyoruz...
Sapa yol düzgün, mucur dökülmüş, sanki Londra Asfaltı.
Hatice Bacının kapısına kadar öyle.
Merhaba demeden;
" Hatice Bacı, Sen bu devletimizden ne istiyorsun ya?
Bak yolu evine, oturma odana kadar getirmiş işte...
Halen 'anarşizim' ha..."
"Devlet benden bıktı, yol bana rüşvet, sus payı...
Yol geldi...
Ben susamadım ama..."
Hatice Bacı Festivalin kağıt kürek işleri ile meşgul...
Polisi, Jandarmayı, Komandoyu, Kaymakamı Festival için çalıştırmak Hatice Bacının işi.
Güzel çalıştırdı...
*
Koçgirinin Entelektüeli :
GÜLTEKİN HOCAM
O'nu bir yıl önceki Festival sonrası görmüştüm.
Elinde mavi çöp torbası.
"Festival çöpünü" topluyordu.
Bu yıl baktım.
Önce gölgelik 40 çadırı kurdu. Sonra hasırları serdi. Sonra elinde siyah çöp torbaları ile Sayın Halkımızın çöpünü topladı.
Sonra festival bitti..
Sonra Gültekin Hocam çöp toplamaya devam etti.
Cihan Çelikin Babası
Doğan Can da asistanı...
Ben yattım bir ağacın altına, uyumuşum, gözümü açtım, gördüm:
Gültekin Hocam çöp topluyor halen...
Tepe olmuş çöpleri yakıyor...
Utandım. Kalktım. Çöp toplamaya başladım.
Dostlar alışverişte görsün hesabı...
Gültekin Hocam Koçgiri Bölgesi araştırmacısı.
Sosyolog, Tarihçi...
"Gültekin Hocam şu konuyu yaz lütfen. Kısa olsun, sunumda söyleriz.
Göbekli Tepeden başlamak yasağ ama "
"Göbekli Tepe Koçgirinin yanında dünkü bebe.
Merak etme Hocam, Göbekli Tepeden on bin yıl öncesi başlarım..."
Tarihçi Hoca..
Ne diyelim ki...
Hizmeti sessiz, sitemsiz...
Eyvallah Gültekin Hocam...
*
Koçgirinin Sesi, Ağıdı, Kemençesi:
CİHAN ÇELİK
Kardeşim, Sen ne güzel insansın öyle Cihanım.
"Leb" demeden "Çorum" diyorsun...
Onca sanatçı, ozanın kahrını, nazını çektin, nazsız...
Üstüne bir de benim "nazımı"...
O ne güzel Ses öyle,
O ne güzel arı duru Koçgiri Kürtçesi...
O ne güzel Kemençe tutuşun, telini okşayışın...
Festivalin sanatsal yükünü, yükledim yüreğine...
Yüreğin, yüreklendirdi İnsanları...
Eyvallah..
*
Koçgirinin Ağıt Dili:
ŞEHRİBAN ANA
Rıza Babanın ablası...
Koçgiri Kadın Örgütleyecisi...
Festivalin Kadın Sözcüsü gibi...
Ama beni en çok duygulandıran anı Sizinle paylaşmamdan bir sakınca yoktur kanımca:
Ayaklarımda, bacaklarımda cilt kanseri izlerini gördü Şehriban Ana...
Ellerini sürdü,
Cogi Baba, Düzgün Baba, Hızır yardımcın ola Hocam dedi...
Öyle bir candan elini yaralarıma sürdü ki, öyle bir Gülbang söyledi ki, gözyaşımı yüreğime indirdim.
Öbür gün elinde kurutulmuş çiçekler, Kanteron....
"Zeytin yağa yatır, beklesin bir ay kadar, sonra yaralarına sür..."
Yaptım Şehriban Anam..
Bekliyorum dermanın demini bulunca süreceğim...
Lokman Hekimim benim...
Eyvallah...
Şehriban Ana Ağıt uzmanı...
Bilinçli bir Koçgirili Kadın...
Karşımda Zarife Ana duruyor sanki...
Siyasi bilincine hayran oldum...
Duruşuna, deyişine, Ağıdına, ozgüvenine, yetiştirdiği iki yazar evladına Eyvallah..
Hepimiz, ama en çok da
Serdal ile Erdal oğulların seninle gurur duyuyor...
***
Koçgiri'nin Lokmacısı:
ŞÜKRAN BACI
Ekibi ile
Üç bin insana onca lokma hazırladılar, pişirdiler, aş eylediler, helal hoş olsun deyip, yedirdiler...
Eyvallah..
Zara Postanesi'nin yanında Aşevi var...
Uğrayın, tanıyın...
*
Koçgirinin
İş İnsanı, Gönül Dostu
YILMAZ ÖZMEN
Festival simgesi "Al Elma"yı tişörtlere nakışlıdı.
Tekstil fabrikasında bastırdı.
Getirdi alana, dağıttı görevli canlara...
Lokmasını da kattı ortak karakazana...
Ağbisi Gülağa ile birlikte Program boyunca beni yalnız komadılar .
Eyvallah Cogi Babalı Kardeşlerim...
*
Ve
ALİ KILIÇ
Maltepe Belediye Başkanımız...
Benim Almanya'dan Başkanım.
Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Başkanı olarak Yol'a hizmet etmişti yıllar öncesi.
Cogi Baba Festivaline ses oldu, çadır oldu, aş oldu...
Ekibini gönderdi hizmet için...
Söylemedi, duyurmadı...
Israrlı davetimize rağmen
"Yoğunum, gelemeyeceğim maalesef..."
dedi..
Oysa,
"reklam olur, söz olur, gösteriş olur " diye gelmediğini biliyoruz biz....
Eyvallah
Emeğin gönüllere yazıla Dost...
*
ADSIZ HİZMETKARLAR
Adlarını sayamadığım Dostlar, Emeğini gözden kaçırdığım Canlar...
Lokmanıza,
Emeğinize, elinize sağlık
Hizmetiniz kabul göre
Cogi Baba yardımcınız ola...
Kusurumuz olduysa affola...
Sevgiyle...
Necati Şahin
(12 Temmuz 2023)