Harcama Kalemleri: Emeklinin Sepeti ve TÜİK İstatistikleri
Emekli maaşını nereye harcar? Elbette ki gıdaya, kiraya, faturaya, ilaca...
Ama TÜİK’in hesapladığı “ortalama sepet” bu gerçeği yansıtmaktan oldukça uzak.
Pazardaki fiyat artışı, konut kiraları, elektrik, doğalgaz, su faturaları kâğıt üzerinde bilinçli bir şekilde hafifletilir.
Düşük Zam Hedefi: Bilinçli Bir Ekonomi Politikası
Böylece enflasyon oranı düşük çıkar, neticede maaş zamları da düşük kalır.
Bu yapılan bir teknik hata olmayıp, bilinçli bir sonuçtur.
Çünkü enflasyon gerçek haliyle açıklansa, emekliye, çalışana daha fazla zam vermek gerekir.
Bütçe ve işveren zorlanır düşüncesi ile iktidar bu bedeli sessizce emekli ve
çalışanın sırtına yüklemekten çekinmez.
Rakamların Bedeli: Maaşların Erimesi ve Yoksullaşma
Bugün emeklinin ve çalışanın yaşadığı, enflasyon oranında zam alamamak değil;
maaşının TÜİK marifetiyle gasp edilmesi, eritilmesi, sonuçta yoksullaştırılmasıdır.
Açıklanan her “düşük” enflasyon, mutfaktan eksilen bir ürün,
temel gıda ve ihtiyaç ürünlerine ulaşamama, açlığa biraz daha yaklaşmadır.
Yanıtlanamayan Sorular: Alım Gücü Neden Artmıyor?
Artık emekli ve çalışan sağlıklı beslenmiyor, sadece günlük karnını doyurmaya razı hale geldi.
Eğer TÜİK rakamları doğruysa! neden kimse rahatlamıyor,
alım gücü artmıyor, pazar filesi boş olarak eve dönülüyor?
Elektrik, su, doğalgaz, telefon faturaları her ay, bir önceki ayın faturasını aratıyor?
Sonuç: Ayrı Dünyaların İnsanları
Gerçek hayat, istatistik tablolarına sığmıyor.
TÜİK farklı, emekli ve çalışan ayrı bir ülkede yaşıyor.
TÜİK ve emekli Yeşilçam filmlerinde olduğu gibi bir araya gelmesi
mümkün olmayan ayrı dünyaların insanı...
Yorumlar
Kalan Karakter: