CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Milli Eğitim Bakanlığı’nın tasarruf tedbirleri kapsamında taşımalı eğitim kapsamının 50 kilometreden 30 kilometreye indirilmesi, 10 öğrenciden daha öz öğrencinin bulunduğu köylerin taşımalı eğitim kapsamından çıkarılmasının yarattığı sorunları gündeme getirdi. Öğrencilerin, yurt ve pansiyonlarda kalmaya zorlandığını belirten Günaydın, “Şiddet ve taciz olayları nedeniyle çocuklarını pansiyonlara ve YİBO'lara göndermek istemeyen veliler, çocukların kişisel ihtiyaçlarını bile tek başına karşılayamadığına; kendilerinden ayrı yatılı okulda okumanın çocukların psikolojilerine, eğitim hayatlarına zarar vereceğini vurguluyor. Buna karşılık il ve ilçe milli eğitim müdürlüğünden yetkililer aileleri, pansiyonlara zorlayacak açıklamalar yaparak ikna etmeye çabalıyorlar. Halihazırda 750 bin civarında ilkokul ortaokul seviyesinde öğrenci, taşımalı eğitim kategorisinde. Ayrıca yurtlara yerleştirilen öğrencilerden yurt parası ve yurtla okul arası servis parası da isteniyor. Öğrenci velilerinin bir çoğu çocuklarını yurda göndermek istemiyor” dedi.
Yapılan düzenlemenin özellikle yoksul ailelerin çocuklarının eğitime erişimini engellediğini ifade eden Günaydın, konuya ilişkin Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi.
Günaydın, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e şu soruları yöneltti:
10 öğrenciden daha az öğrencinin bulunduğu köyler “taşıma yoluyla eğitime erişim” kapsamından çıkarıldığına göre Türkiye genelinde bu durumdan etkilenen köy sayısı ve 2024-2025 eğitim öğretim yılı itibariyle öğrenci sayısı (kız ve erkek) kaçtır? Bu değişiklik kız çocuklarının okulu terk etme ve erken yaşta evliliğe zorlanma eğilimini daha da güçlendirmeyecek mi? Bakanlığınız söz konusu sorunu ortadan kaldırmaya yönelik ne tür bir strateji izleyecektir. Buna ilişkin bir çalışma yapılması düşünülmekte midir?
Türkiye genelinde illere göre ilköğretim düzeyinde okul bulunmayan kısal mahalle ve köy sayısı kaçtır?
Kırsal mahalle ve köylerde yaşayan okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim kademesindeki çocuklar ve aileleri Bakanlığınızın tasarruf tedbirlerinden nasıl etkilenecektir?
Türkiye dışındaki Milli Eğitim Vakfı’na ait okullara tasarruf tedbirleri gözetilmeksizin kaynak aktarmaya devam edilirken; MEB kaynaklarından protokol yapılan tarikat ve cemaatlere kaynak aktarılırken, özellikle yoksul aile çocuklarını zorunlu ve parasız alınması gereken eğitim hakkından uzaklaştırılmasına yönelik attığınız bu adımları bir çelişki olarak yorumluyor musunuz?
Ülke genelinde hangi illerin hangi mahalle ve köylerinde servisler kaldırıldı? Servissiz kalan kaç öğrenci var? Bu öğrencilerin eğitim haklarına erişimleri konusunda bakanlığınızın alternatif bir politika ve uygulaması olacak mı?
Taşımalı dışında yemek verilecek çocukların Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’ndan yardım alan ailelerin çocuklardan oluşacağının beyan edilmesi, bu çocukların ailelerinin ekonomik durumlarının ifşası anlamına gelmektedir. Kamusal bir hizmeti yürüttüğü iddiasındaki bir devlet açısından bu ifşanın sosyo-kültürel sonuçları hesaplanmış mıdır?
Lise çağındaki öğrenciler hangi yurtlara ne amaçla yerleştirilmeye çalışılıyor?
Kapatılan tüm köy okullarının yeniden açılması ve gerekli altyapı ve beşeri hizmetlerin sağlanması konusunda Bakanlığınızın bir çalışması var mıdır?