IŞİDin 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Tren Garının önünde düzenlediği katliama ilişkin Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde firari sanıklar yönünden süren davanın dosyasına, Konyada yargılanan IŞİDli Ubeydullah Külgecioğlunun ifadelerine ilişkin belgeler girdi.
"BABAM, SÜREKLİ BİZİ ARAYIP ORAYA ÇAĞIRIYORDU"
Külgecioğlu, 7 Şubat 2018 tarihinde Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğünde verdiği ifadede, örgüte nasıl katıldığını şöyle anlattı:Babam Abdullah Külgecioğlu, benim hatırladığım kadarıyla Konya ilinde Akit gazetesinde dağıtım müdürü idi. O dönem Konya ilinde dini sohbet gruplarının sohbetlerine gittiğini hatırlıyorum. 2015 yılın ağustos ayında Suriyede İslam devleti kurulduğunu ve katılmak için buraya gideceğini söyledi. İlk başta biz karşı çıktık, ancak babam kafasına koyduğu için kararından vazgeçmedi. Babamın IŞİD terör örgütü içerisinde konumu olup olmadığını bilmiyordum. Babam, gittikten sonra sürekli bizi arayıp oraya çağırıyordu. Ben, o dönemde Arapça eğitimi alıyordum. Babam da bana Suriyede bu eğitimi daha iyi alabileceğimi söyledi. Ben, yani eğitim amaçlı da gittim diyebilirim. Annem de ben ve babam Suriyede olacağımızdan ayrı kalmak istemedi. Ben, annem ve kardeşlerim, 12 Ekim 2015 tarihinde Konya ilinden yola çıktık." IŞİDİN SINIR EMİRİ İLHAMİ BALI KARŞILAMIŞ
"Suriye sınırını geçtikten sonra bizi bir arabayla bir camiye götürdüler. Burada bizi (IŞİDin sınır emiri ve canlı bombaların sınırdan geçişini organize eden 10 Ekim katliamının firarı sanıklarından) Ebubekir (K) İlhami Balı karşıladı. Yanında birkaç adamı vardı. İlhami ve adamlarının hatırladığım kadarıyla silahları vardı. İlhami, kadınları ayrı bir yere gönderdi. Erkekleri de ayrı bir eve gönderdi. Benden başka, yine Türk olan, ama Almanyadan gelen bir erkek vardı. Bu şahsın ismini bilmiyorum, ilk ve son defa orada gördüm. Bu ev Rai kasabasındaydı ve ailemle bağım koptu." "100 KİŞİDEN 20'Sİ TÜRKTÜ"
"Rakkada ben, bir ay evde şeri muasker eğitimi için bekledim. Bu evde beklerken muasker eğitimi için gelenler gidenler oluyordu. Ben 29 gün bekledikten sonra, şeri muasker eğitimi için tam yerini bilmediğim, Rakkada olduğunu düşündüğüm bir yere götürdüler. Ben, burada 25 gün dini eğitim aldım. Yaklaşık 100 kişi eğitim alıyordu, bunlardan 20 kişisi Türktü diyebilirim. Askeri eğitimimiz 15 gün sürdü ve yaklaşık 15-20 kişi idik. Bu eğitimi verenler arasında, hatırladığım Antepli olan Ebu Nur kod isimli şahıs Gerçek ismini bilmiyorum, bu şahsın resmi gösterilirse tanırım. Bu şahıs bize silah eğitimi verdi. Yine Türk olan Ebu Sara isimli şahıs vardı. Bu şahıs da Antepli olabilir. Bu da silah eğitimi verdi. Yine Türk olan Ebu Muhammed isimli şahıs vardı, silah eğitimi veriyordu." "BU HABERİ BANA BU KETİBENİN EMİRİ OLAN EBU HARİS SÖYLEDİ"
"Benim eğitimim sırasında, bana eğitim veren Ebu Nur isimli şahıs, babamın askeri emir olduğunu söyledi. Yani babamın ne iş yaptığını ilk defa orada öğrendim. Babam, beni iki defa ziyarete geldi. İlk görüşmemiz çok kısa sürdü, sonraki görüşmemizde Tabkada bulunan annemlerin yanına gittik. Bu görüşmemiz, zaten birbirimiz çok görmediğimizden hasret giderme şeklinde idi diyebilirim. Babamın Fursan Hilafe Ketibesinin askeri emiri olduğunu ben o dönem öğrendim. Zaten muasker eğitimim bittiği gün, babamın hava saldırısı sonucu vefat ettiğini öğrendim. Yani babam, 3 Aralık 2015 tarihinde vefat etti. Bu haberi bana bu ketibenin emiri olan Ebu Haris söyledi." IŞİDİN TÜRKİYE EMİRİ KASIM GÜLER İLE ARKADAŞ
Ubeydullah Külgecioğlu, MİT operasyonuyla yakalanan ve IŞİDin Türkiye emiri olduğu açıklana Kasım Güler ile babası Abdullah Külgecioğlunun arkadaş oluğunu söyledi ve Ebu Usame (K) Kasım Güler isimli şahsı ben Konyadan tanırım, kendisi babamın arkadaşıydı. Bu şahıs da Seyful İslam Ketibesinin emiri iken yaralandı, sonra Tabkaya gelince emirlikten çıkarıldı, bir dönem hastane polisi olarak çalıştı. Ayağı sakattı dedi. BABASI, SALDIRILARI ORGANİZE EDEN KETİBENİN EMİRİYMİŞ
Külgecioğlu, 1 Nisan 2018 tarihinde TEMde verdiği ikinci ifade de babası Abdullah Külgecioğlunun Akit gazetesinde dağıtım müdürü olduğunu ve IŞİDe katıldıktan sonra babasının Fursanül Hilafe Ketibesinin (bölük) askeri emiri olduğunu öğrendiğini açıkladı. Külgecioğlu, şunları belirtti:Babamın Fursan Hilafe Ketibesinin askeri emiri olduğunu o dönem öğrendim. Zaten muasker eğitimim bittiği gün babamın hava saldırısı sonucu vefat ettiğini öğrendim. Yani babam, 3 Aralık 2015 tarihinde vefat etti.Külgecioğlunun bahsettiği Fursanül Hilafe Ketibesi, IŞİDin sözde medya bakanı Ömer Yetekin anlatımına göre, örgütün 10 Ekim katliamı da dahil saldırılarını organize eden ketibe. Yetek, bu ketibenin Türklerden oluştuğunu ve başında Muhammed Cengiz Dayanın bulunduğunu açıklamıştı.Dayan ise Gaziantepte terör örgütü üyeliğinden yargılanıyordu. Dayan, ifadesinde, Para biriktirip bedelli (askerlik) yapacağım demiş ve 10 Ekim katliamına ilişkin şunları söylemişti:İlgi ve alakam yoktur. Bu olayı insanlık ve katliam suçu olarak lanetliyorum. Bu konuda herhangi bir bilgim olursa vatandaşlık görevimi yapmaya hazırım. TÜRK ASKERLERİ İLE TAKAS OLUNDUĞU NADİR DOĞANDAN DUYDUM
Külgecioğlu, babası Abdullah Külgecioğlunun ölüm haberini kendisine Ebu Harisin verdiğini söyledi ve bu şahsın Türk askerleriyle takas sonucu cezaevinden çıktığını iddia etti.Külgecioğlu, şunları kaydetti:Bu haberi bana, bu ketibenin emiri olan Ebu Haris söyledi. Ebu Haris isimli şahsın gerçek adını soyadını bilmiyorum. Ancak bu şahsın, daha önce Türkiyede cezaevindeyken IŞİDin elinde esir bulunan Türk askerleri ile takas olunduğu Nadir Doğandan duydum. Gerçek mi, yalan mı bilmiyorum. Ayrıca babamın cenazesi Rakka dışında bir yerde gömülüdür.