Erzincan İliçteki Çöpler Madeni'nde yaşanan toprak kayması ve
Siyanür sızıntısı olayı,
CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan tarafından sert bir dille eleştirildi. Arslan, Çevre ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın zehirli maddelerin çevreye salındığını kabul ettiğini belirterek, yaşanan felaketle ilgili açıklamalarda bulundu.
Felaketin Boyutları
Arslan'ın yaptığı açıklamada, Çöpler Madeni'ndeki liç yığınının içerisinde siyanür ve sülfürik asit gibi tehlikeli maddeler bulunduğunu ve bu maddelerin çevreye yayıldığını ifade etti. İlk hesaplamalara göre, 10 milyon m³ hacmindeki bu zehirli liç yığınının Fırat Nehri'ne giden kapaklar kapatılmasına rağmen çevreye yayıldığı belirtildi. Arslan, özellikle Sabırlı Deresi'ne karışan siyanür ve yağmur ile yer altına inen maddelerin olası etkilerini vurgulayarak, felaketin önlenememesinin hesap sorulması gerektiğini belirtti.
Bakanlığın Sorumluluğu
Milletvekili Arslan, Çevre ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ve önceki Bakan Murat Kurum'u, yaşanan felaketin neden önlenemediğini açıklamakla sorumlu tuttu. "Memleketim Erzincan'da yaşanan felaketin hesabını vermeyen bakanlar, bu zehirli madde sızıntısı nedeniyle çevre ve insan sağlığına büyük zarar verdi" dedi.
Çöpler Madeni ve Çevre Felaketi
Çöpler Madeni'nde meydana gelen çevre felaketi, hem çevre hem de toplum sağlığı açısından büyük bir tehdit oluşturuyor. Siyanür gibi tehlikeli maddelerin çevreye yayılması, bölgede ciddi bir ekolojik soruna neden olabilir. Arslan, bu durumu gerekli mercilere taşıyarak, sorumluların hesap vermesi gerektiğini dile getirdi.
SÖYLEDİK DEMEKTEN USANDIK, TEDBİR ALMAMAKTAN USANMADILAR Muhalefet olarak aylar öncesinden, henüz maden sahası yeni faaliyete başlamışken uyarılarda bulunduklarını, ancak uyarılarının dikkate alınmadığını söyleyen Arslan, 2022 yılından bu yana muhalefet milletvekilleri ve STKlar hep bir ağızdan İliçte kurulacak 600 futbol sahası büyüklüğündeki maden sahasının çevre felaketi doğuracağı konusunda uyarıda bulunmuştuk. Ama her zamanki gibi uyarılarımız dikkate alınmadı. Biz söyledik demekten biz usandık, onlar tedbir almamaktan usanmadı. diye konuştu.
İKTİDAR YASA ELİYLE DENETLEME MEKANİZMALARINI ORTADAN KALDIRIYOR İki hafta önce madencilik faaliyetlerinde denetleme açısından önem taşıyan UMREK kodu ile denetleme zorunluluğunu ortadan kaldıran bir kanun teklifini Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonunda görüştüklerini, bu hafta ise TBMM Genel Kurulunda aynı konunun görüşüleceğini hatırlatan Milletvekili Ednan Arslan, Söz konusu raporlama standardı zorunluluğunun ortadan kaldırılmak istenmesi İliçte yaşanan toprak kayması açısından manidar. Bunun tek bir anlamı var; iktidar sermaye için denetleme mekanizmalarını yasa eliyle tek tek ortadan kaldırıyor. dedi.
MEMLEKETİ PARSEL PARSEL MADEN ŞİRKETLERİNE PEŞKEŞ ÇEKTİLER Bugün yaşanan göçüğün, Anagold Madencilik şirketinin ilk vukuatı olmadığının da altını çizen Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü: 2022 yılında siyanür borularının patlaması sonucu yaşanan sızıntı nedeniyle şirkete 16.4 milyon Lira ceza uygulandı. Şirketin iyileştirmeler yapıldıktan 3 ay sonra çalışmalarına devam etmesine izin verildi. Şirketin 2 Mart 2023'te yürürlüğe giren yasa uyarınca yaptığı vergi affı anlaşması ile 7.2 milyon ABD Doları tutarında vergi, faiz ve cezayı sıfırladığını biliyoruz. Verilen cezaların caydırıcılığı olmadığı ortada. Aynı şirkete İzmir Bergamada bulunan ve dünyanın en önemli çam fıstığı havzası olan Madra Dağı da tabiri caizse parsel parsel satıldı. Sadece Anagold Madencilik de değil, Giresun Şebinkarahisardaki çinko madeninde yaşanan sızıntıyı hatırlayalım. 4 ay kapattılar tekrar açıldı. Fatsada meydana gelen siyanür sızıntısı da bir benzeri, güya ceza verdiler tekrar açtılar. Şimdi Anagolda da aynısını yapacaklar; seçim dolayısıyla 3, 5 ay kapatıp sonra da açacaklar. Denetleme mekanizmalarını kaldırdılar, memleketi parsel parsel maden şirketlerine peşkeş çektiler. İliçte göz göre göre bir kez daha çevre felaketi yaşandı. Uzmanlar aylar öncesinden burada heyelan olacağı konusunda yetkilileri uyardı. Orada heyelan olacağını bilmek için işin uzmanı olmaya bile gerek yok; yılda 30-50 milyon ton arasında toprağı un ufak edip bir tepe halinde yığacaksınız, üzerine de siyanürlü çözeltiyi basacaksınız, çocuğa sorsanız buranın bir gün çökeceğini bilir.
OLAN İNSANIMIZA VE DOĞAMIZA OLDU Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'ndan da yapılan açıklamada "Toprak kaymasının hemen ardından Bakanlığımız Merkez ve İl Müdürlüğümüz Denetim Ekiplerini bölgeye ivedilikle sevk ettik. Toprak kayması sırasında akan malzemenin Fırat Nehri'ne ulaşmasının engellenmesi amacıyla Sabırlı Deresi'nin Fırat Nehri'ne ulaştığı menfezin kapaklarını kapattırdık" denildi. Yani Bakanlık zehirli ve tehlikeli maddelerin çevreye saçıldığını kabul etti. İlk hesaplamalara göre 10 milyon m3 hacminde ve içeriğinde siyanür, sülfürik asit gibi zehirli ve tehlikeli maddeler olan liç yığını çevreye yayıldı. Fırat nehrine giden kapakları kapattınız ancak alana yayılan siyanür ne olacak? Sabırlı Deresine karışan siyanür ne olacak? Yağmur ile yer altına inen maddeler ne olacak? Çevre ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ve önceki Bakan Murat Kurum; memleketim Erzincanda yaşanan felaketin neden önlenemediğini açıklamalı. Bu felaketin sorumlusu, ÇED raporunu onaylayanlar, genişleme için ÇED raporuna gerek yoktur diyenler ve vahşi madencilik ile insan hayatını çevreyi yok sayanlardır.