Foça’nın kalbinde, Uğur Mumcu’nun adını taşıyan park var.
Adını verdiğimiz o parkı, halk defalarca talep etti, belediye nihayet toparladı.
Ama bugün geldiğimiz noktada tablo utanç verici: Park hâlâ zifiri karanlık, hâlâ kötü niyetlilerin uğrak yeri.
Lambalar yanmıyor.
Çünkü sigortalar yenilenmiyor. Gerekçe hazır: “PARA YOK.”
Ama sormak lazım:
Meclis üyelerini İtalya’ya göndermeye para var mı? VAR.
Makam odalarını lüks mobilyalarla donatmaya para var mı? VAR.
Halkın nefes aldığı parkları aydınlatmaya para var mı? YOK!
İşte belediyecilik anlayışının özeti budur.
Önce makam, önce keyif…
Halkın güvenliği, çocukların oynayacağı parklar, yaşlıların nefes alacağı meydanlar ise ikinci planda.
Karanlık, kötülüğün perdesidir.
Bugün Foça’da uyuşturucu almış başını gidiyor.
Parkların, meydanların karanlık köşeleri satıcılara ve bağımlılara “uygun mekân” haline geliyor.
Zina, şiddet, hırsızlık…
Hepsi için en ideal ortam: Karanlık.
Belediye, üç günde bir temizlik yaptırmakla övünebilir.
Peki ışık?
Peki güvenlik?
Temizlikle övünmek kolay, ama karanlığı aydınlatmak sorumluluk ister.
Eğer gerçekten bütçe yoksa, Sayın Başkan buyursun IBAN paylaşsın!
Emin olun, Foça halkı parkını da, meydanını da sahipsiz bırakmaz.
Ama şunu bilsin: Halk, kendi vergileriyle finanse ettiği hizmeti “yardım kampanyası” mantığıyla değil, hakkı olarak görmek istiyor.
Kolluk kuvvetleri de bu tabloyu görüyor.
Kaymakamın da halkın yanında duracağına inanıyoruz.
Çünkü mesele basit: Ya karanlık kazanacak ya da ışık.
Foça halkı ışığı istiyor, güvenliği istiyor.
Ve bu şehrin parklarında, Uğur Mumcu’nun adını utançla değil, onurla yaşatmak istiyor.























