(Türk Ülkücüsü, bu yazım sanadır....
Senin "değerlerin" adına  
"Ölümü linç edenlere" 
Bir Sözün yok mudur, iki gözüm...) 

(AVUKAT Aysel Tuğluk Mapus damında. Alzheimer hastası...
Unutmuştur belki HATUN Anısının Tenine yapılan linci...
Tarih Unutmaz ama 
O Utancı...
Sen de Unutma Ülkücü kardeşim diyedir, Avukatlar gününde bu yazım... 

HATUN ANA'nın
AVUKATDIR bu yazı...) 

* 

TÖRE'nin 
Atası Dedem Korkut ile Muhabbet edeceğim Seninle Ülkücü Kardeşim.... 

Dedem Korkut der ki KADINA; 

“Beri gelgil başım bahtı, evim tahtı, 

Evden çıkıp yürüdüğü vakit selvi boylum, 

Topuğunda sannaştığı zaman kara saçlım, 

Kumlu yaya benzer kara saçlım, 

Kurulu yaya benzer çatma kaşlım, 

Çifte badem sığmayan dar ağızlım, 

Kadınım direğim dölügüm...." 

Ve devam ediyor: 

"Yom vereyim hânım:
Yerli Karadağların yıkılmasın!
Gölgelice kaba ağacın kesilmesin!
Kan gibi akan görklü suyun kurumasın!
Kanatlarının ucu kırılmasın!
Kaadir seni namerde muhtaç etmesin!
Koşarken ak-boz atın sürçmesin! 

...

Aksakallı baban yeri cennet olsun!
Ak pürçekli anan yeri uçmak olsun!
Allah’ın verdiği umudun kırılmasın!
En sonunda arı imandan ayırmasın!
Ak alnında beş kelime dua kıldık kabul olsun!
Derlesin, toplasın, günahınızı,
Kadir Tanrı adı-görklü Muhammedd’in yüzü suyunu bağışlasın!
Bu duaya amin diyenler Tanrı’yı görsün! " 

*
Beyitdeki bir dizeye dikkat:
"En sonunda 'Arı' imandan ayırmasın..." 

"Ar"ı, Utanmayı en yüce değer görüyor Dedem Korkut... 

Utanmayı unutanlara da olsun bu yazı... 

* 

"HATUN" Adı: 

Türk Hakanın yanındaki eşitidir HATUN... 
Bilgedir, cesurdur, fedakardır, Anaçtır HATUN... 

Dedem Korkut'un ozan dilinde 
Babanın, beyin danıştığı kişi, yol göstericisidir HATUN... 

Alp Er Tungan'ın torunu 
Hükümdar Tomris Hatun'dur HATUN... 

Altay dağlarının yüceliğine "Kadınbaşlı" denilmesidir HATUN... 

Yaradılış Destanında Yaradana ilham veren "Ak Anadır" HATUN... 

* 

İşte HATUN Tuğluk Anaya bu töreden gelen bu HATUN adını vermiş Ecdadı ...
Benim rahmetli HATUN Ablam gibi... 

* 

Hani, 
Bundan birkaç yıl önce 
Başkent Ankara'da Toprağa verilen;
"sırtlanların" ölüsüne saldırısı sonrası naaşı topraktan çıkarılarak Dersim'e götürülüp Ocağında tekrar toprağa sıralanan HATUN Ana'dan bahsediyorum... 

Duymuş muydun iki gözüm ? 

* 

Hani, ölümü linç edenler, 
Hani, 'Burası Sünni mezarlığı, Aleviler buraya defnedilemez' diyenler; 

Hani, 'Burası Türk toprağıdır, Ermeni toprağı değil, burada Ermenileri istemiyoruz' diyenler; 

Hani 'Burası Türk toprağıdır, Kürt toprağı değil, burada Kürtleri  istemiyoruz' diyenler
vardı ya... 

İstemedikleri HATUN ANA'nın Naaşıydı... 
O'nun "TEN"iydi... 

* 

HATUN ANA Alevi'ydi, Kürt'tü...

"Ölürse ten ölür, Can ölesi değil" beyiti inancıydı... 

'Can'ı ışıklara yoldaş iken göğde,
'Ten'i linç ediliyordu yerde.... 

Senin Töreni de yerle yeksan eden bu güruha 
Bir Sözün Yok mudur, iki gözüm... 

* 

Oğuz Kağan Destanı'nda 
"Tecavüz"ün cezası ölüm veya göze mil çekmedir, diye yazar... 

Ülkücü Kardeşim, 
Senin "değerlerini" kullanarak "Ölüme Tecavüzün" cezası nedir Sence...? 

*

Dedem Korkut'a kulak verelim yine: 

" Bir kötü taş bir altın kaseyi kırar, ama ne taşın değeri artar, ne de altının değeri düşer..." 

Bu vahşeti,
Senin değerlerini ağzına alarak yaptılar...
Değeri düşürülen senin 'Töre'ndir kardeşim...
Yok mudur Bir Sözün, iki gözüm... 

* 

Mezar, toprak altıdır, kaybolur doğada bir gün... 
Gönüllerdeki mezar toprağın üstüdür, sonsuzdur...
Dedem Korkut'un mezarı gibi... 

Yüzlerce araştırmacı Dedem Korkut'un  mezarını arada Asya dağlarında, çöllerinde 
Wilhelm Barthold gibi...
Bulamadılar... 

Çünkü Dedem Korkut'un mezarı,
Ozanın dilinde,
Kopzun telinde,
Talibin gönlündedir... 

HATUN ANA'nın mezarı da... 

* 

Gönlüm HATUN Ana'nın Avukatı  olmaya talip oldu bugün,
AVUKATLAR Gününde...
Hoş görüle... 

Senin de mutlaka Bir Sözün vardır Ülkücü  Kardeşim...
Söyle...
Yazalım iki gözüm...