Başkan Ademhan, bugün yapılan etkinliğe İzmirli 1293 mahalle muhtarının, STK temsilcilerinin, dernek ve federasyon başkanlarının davet edildiğini , ayrıca İzmir Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube Müdürlüğü , İl Milli eğitim Müdürlüğü ve İl Müftülüğünün de kendi konuları ile sunum yaparak destek verdiklerini , toplumun kanayan yaralarına parmak bastıklarını ve katılımcıları bilgilendirdiklerini dile getirdi.
Bu konuda üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını vurgulayan Ademhan : Toplantınmızın ana başlaıklarını şu şekilde sıralayabiliriz ;
- Uyuşturucu ve bağımlılıkla mücadele etmede ailelere destek vermek ve bilgilendirmek,
- Okul çağında olup okula gitmeyen çocukların tespitini yapıp ailelere yardımcı olmak ,
- Çocuk yaşta evliliğe zorlamalara karşı ailelere bu evliliklerin yasal olmadığı yönünde bilgilendirmek.
Bu 3 konuda İl Emniyet müdürlüğü , İl Milli Eğitim müdürlüğü ve İl Müftülüğü ile Konfederasyon olarak Muhtarlar Federasyonu ile entegreli çalışma noktasında gönüllü olarak biz elimizi taşın altına koymaya hazırız.
Başkan Ademhan konuşmasını şu şekilde sürdürdü ; Değerli misafirler değerli muhtarlarım ve İzmirin sivil toplum gönülleri. Sayın valim, sayın milletvekillerim, sayın kaymakamlarım, sayın belediye başkanlarım, değerli muhtarlarım, İzmirin sivil toplum kuruluşları başkanlarım.Bu pazar günü ailenizle geçirmek varken bizlere inanıp yollara düşüp buralara kadar geldiğinizden dolayı sizleri saygı ve sevgi ile selamlıyorum çok teşekkür ederim hoş geldiniz şeref verdiniz.
Biz sivil toplum gönüllüleri olarak İzmir konfederasyonunu 2014 yılında kurduk ve kurucu başkanı benim. Göçmen, Boşnak, Alevi, Romen, Türkiyenin yedi Coğrafi bölgesinden Göç eden hemşeri federasyon ve dernekleri, Gençlik ve Spor federasyonları, Kültür Sanat, İnsan hakları federasyonu, İş kadınları ve iş Adamları Federasyonları, Kadın Federasyonu, Uluslararası Basın Federasyonu ve Muhtarlar federasyonu İZKON kurucu üyelerimizdir.
İlk muhtarlarla toplantımızı 2014 yılında yaptık. Bugün de bu toplantımızı gururla gerçekleştiriyoruz.
Ülkemizin En Önemli Kanayan Yarası Uyuşturucu.
Değerli muhtarlarım, değerli sivil toplum kuruluşları, artık uyuşturucu dokuz yaşına indi ve okulların içinde kol geziyor. Maalesef İzmirde kayıtlara göre 5000 tane torbacı (satıcı) var. Çocuklarımız kullanıcı olarak cezaevine giriyor ama satıcı olarak çıkıyor.
Biz rehabilitasyonu önemsiyoruz. Ailelerin eğitimini, okul çağındaki çocukların katlandıklarının sonucunun ne olduğunu görsellerle aydınlatılmasını, anlatılması istiyoruz ve ayrı bir ceza evi istiyoruz. Ceza evi değil de rehabilitasyon evi diyelim, çocuklarımız tedavi olsun.
Tabi bu işin uzmanları burada ve birazdan sizlere görsel sunumlar yapacaklar. Ama muhtarlarımız, başkanlarımız ihbarda bulununca, sonra da gelip muhtara silah gösterip parmak sallayıp tehdit ediyorlar; Siz mi ihbar ettiniz diye.Buna da çözüm bulmalıyız.
İkinci Kanayan Yaramız Çocuk Yaşta Evlilik.
Kanunen ve anayasamıza göre 18 yaşın altındaki evlilikler yasal olmadığı gibi dinen de caiz değildir ve buna engel olmamız lazım uyarıp anlatmamız lazım. Burada uzmanlarımız ve din adamlarımız burda bu konuyu anlatacaklar.
Üçüncü Kanayan Yaramız Okula Gidemeyen Çocuklarımız.
Gitmeyenler demiyorum, gidemeyenleri tespit etmek. Burada da müftülüğümüz sosyal politikaları ve milli eğitim bakanlığımızın uzmanları burada bu konuları anlatacaklar.
Ateş düştüğü yeri yakar, bu ülke terörden çektiği kadar, bu üç kanayan yaradan çocuklarımız ve aileler çok çekti, çekmeye de devam ediyor.
Çünkü biz sivil toplum kuruluşları ve muhtarlarımız ile İzkon olarak, vatandaşlarımız için bununla mücadele edeceğiz. Korkmuyoruz ve siz değerli muhtarlarım, çok değerli sivil toplum başkanları, değerli basın mensupları bizi böyle destekleyip yanımızda oldukça hep beraber bunların üstesinden geleceğiz.
Devletimizin yanında olup elimizden gelen yardım yapacağız. Biz üzerlerine gideceğiz ve ülkemizin devletimizin anayasamızın el verdiği imkanlarla elimizden geldiği kadar yardımcı olacağız.
Maalesef tarihi çağrımızı yaparken ve uyuşturucu ile mücadele çalıştayımızı yaparken, biz bu yollara çıkarken çok zorluklarla karşılaştık. Maalesef hem salon konusunda hem de bunu yaparken ne işiniz var ? niye bunu yapıyorsunuz? bu sizin işiniz mi dercesine bize salon vermediler ve engellemeye çalıştılar. Evet bu bizim işimiz! Biz sivil toplum kuruluşları ve muhtarlar el ele bu işin üstünden geleceğiz biz bunun mücadelesini vereceğiz. Devletimizi yalnız bırakmayacağız. Hz. İbrahimi yakarken serçe misali gagandaki suyla bu ateş sönmez diyenlere tarafım belli olsun yeter dedi. Biz de tarafımız belli olsun dedik. Tarafımız devletimizin yanıdır. Pes etmedik, pes etmeyeceğiz. Anlasınlar ki ya bizle beraber bu sorunlarla mücadele edecekler ya da evlerine gidip oturup emekli olacaklar.
Sayın Valimiz bu konuya sahip çıktı ve bu yeri tahsis etti. Huzurunuzda sayın valime ve Ege Üniversitesi Rektörüne ve emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Bir teşekkür daha yapmak zorundayım. Sezarın hakkını Sezara teslim etmek gerek;
Muhtarlarımızın gelişi ve gidişine duyarlı davranarak araç tahsis eden Aliağa, Bergama, Beydağ, Çeşme, Dikili, Foça, Kiraz, Menemen, Menderes, Ödemiş, Seferihisar, Selçuk, Torbalı, Urla ve Güzelbahçe belediye başkanlarımızı saygı ve sevgiyle selamlıyor, çok teşekkür ediyorum. Diğer duyarsız kalan merkeze uzak belediyelerimize bundan sonraki toplum için yapacağımız etkinliklerde duyarlı olmalarını ve asli görevlerini yapmaları nasip olur temennisindeyiz.
Değerli dostlar bizi sivil toplum kuruluşları olarak ve muhtarlarla el ele bu işin mücadelesini vereceğiz ve mücadele etmeye de devam edeceğiz.. Birlik ve beraberlik içinde , basınımız da desteği bu mücadelemizi vereceğiz. Susmadık , susmayacağız, susturamazlar. Durmayacağız, durduramazlar.
Değerli hazirun biz sıradan bir sivil toplum kuruluşu değiliz. Büfe istemiyoruz, encümenlik , rant istemiyoruz. Bize salon tahsis edin gece yapıp para kazanalım demiyoruz. Bizim parayla pulla işimiz olmaz, biz bize yeteriz. Biz şu bu partili de değiliz0, imsenin de arka bahçesi olmadık olmayacağız. Biz partiler üstüyüz bu da böyle bilinsin. Böyle de devam edecek.
Biz bu ülkede yaşıyoruz, bu güzel ülkemizi çok seviyoruz. Atanmışlarımız ve seçilmişlerimizin yanındayız, doğru yaptıklarında alkışlayacak, yanlış yaptıklarında uyaracağız. Bu uyarı görevimizi yapmaktan hiç kimse bizi alıkoyamaz koymayacaklardır. Durmayız durduramazlar. Bizimle çalışmalı ve bizleri dinlemeleri gerekir.
Biz dünyadaki sivil toplum kuruluşları gibi doğru bildiğimizi, yapılması gerekenleri raporlayıp, atanmışlara ve seçilmişlerimize, mülki idare amirlerimize iletip yapılması konusunda takipte olacağız. İnsanlığın ve sivil toplum kuruluşlarının görevlerinin ne olduğunu İzmirde değiştireceğiz, değiştiriyoruz. Biz rant peşinde değiliz, biz herhangi bir şahsi taleple karşınıza çıkmayacağız. Bizim tek talebimiz var halkımız için kanayan yaraları, halkımız için en büyük sorunları dile getirip çözülmesi konusunda devletimizle yan yana olmaktır.
Çalıştaya sivil toplum kuruluşları , dernek yöneticileri, siyasi parti temsilcileri yoğun katılım sağladı. İzmir milletvekilleri Kamil Okyay Sındır ve Tacettin Bayır , Konak Belediye başkanı Abdul Batur , Narlıdere Belediye başkanı Ali Engin ve Buca Belediye başkan yardımcısı Eşref Çakır da katılarak destek verenler arasındaydılar,
Urlalı Engelsizlerin Geri Dönüşüm Hayata Renkli Adımlar Gösterisi
Etkinliğe Urlalı Engelsiz gençlerin geri dönüşüm hayata renkli adımlar adı altında sundukları , geri dönüşümden yapılan kıyafetlerle yaptıkları ve izleyicilerin ayakta alkışlarla destek verdikleri gösteri etkinliğe renk kattı. Milletvekilleri Bayır Ve Sındır TBMMde Yasal Olarak Yapılacaklara Destek Sözü Verdi Millervekili Tacettein Bayır konuşmasında ; bugün yapılan sunumları ve çalışmaları titizlikle dinledim. Sunum yapan arkadaşlara teşekkür ediyoruöm. Ülkenin içinde bulunduğu en önemli üç konuya parmak basılmış. Burada sunum yapan emniyet , milli eğitim ve ilahiyat yetkililerine teşekkür ediyorum. Bu çalışmanın tüm ilçelerde yapılması konusunda elimden geleni yapacağım. Ayrıca bu konuda TBMMde çıkarılacak kanuna her türlü destek ve öneride bulunacağımın sözünü veriyorum.Milletvekili Kamil Okyay Sındır ise konuşmasında; milletvekili arkadaşım Tacettin Bayırın tüm sözlerine katılıyorum. TBMM bütçe komisyonu üyesiyim. Uyuşturucu belası ile mücadelede Milli eğitim ve İçişleri bakanlığının bu konuya ayrılan bütçelerinin artırılması ile elimden geleni yapacağım ve bununla ilgili yetkililere gereken öneri ve desteği vereceğim.