Bizim kadınlarımız
Ülkemizde kadın olmak zordur. Her ne kadar erkek egemen düzeni içinde bastırılmaya çalışırlarsa da onlar tüm baskılara rağmen çocukları, eşleri , adalet ve aydınlık yarınlar için seslerini yükselterek ve asla boyun eğmeyerek mücadelelerini büyük bir özveri ve inançla sürdürmeye devam ediyorlar.
Gerçekten yaşamın her alanında mücadelenin içinde kadınlarımız hep ön saflarda yer almıştır. İşçi sınıfının önemli tarihi 15-16 Haziran direnişinde kadınlar erkeklerin en önünde yürümüşledir. Nerede bir haksızlık varsa onları orada görürüz. Günümüzde de kadınlarımızın toplumsal konulardaki duyarlılığıyla verdikleri fedakar mücadeleler, erkeklere de örnek oluyor. Kentin sokakları, meydanlarda haksızlıklara karşı direnen kadınların sloganlarıyla çınlıyor. Kadın cinayetlerine, çocuk tacizcilerine ve en son İstanbul sözleşmesinin iptaline karşı gösterdikleri tepkiler, haksızlıklara gözlerini kapatanlara insanlık dersi niteliğinde. Bu dersten erkekler de bence üzerine düşen payı almalı, onlar da en az kadınlar kadar cesur olmayı öğrenmeli.
Direnen kadınlar bizlere net olarak şunları göstermiştir; Kadın varsa umutta var. Kadın varsa yaşam var. Kadın varsa aydınlık gelecek var. Bizlere düşen de onların önderliğinde aydınlık yarınlara yürümektir.